Araba nihayet malikâneye vardığında Ares, arabasını her zaman park ettiği yere bırakmıştı. Ares abadan indiğinde sevgilisinin olduğu tarafa geçip, onunda arabadan inmesine yardım etmişti. Yavaş adımlarla malikayene yaklaştıkları sıra onları kapıda karşılayan Cenk olmuştu. “Hoş geldiniz, geçmiş olsun Beren” çiftin geçmesine müsaade ettiğinde Beren’ in diğer kolundan tutup, yürümesini kolaylaştırmıştı. “Teşekkür ederim” yüzünde naif bir gülümseme ile karşıladığı sıra diğer aile bireylerine onların yanına ulaşmıştı. “Güzel kızım benim, ağrın var mı?” ailenin manevi annesi Meliha hanımın telaşlı yüzüne baktı Beren. İçinin biraz olsun rahat hissetmesi için yüzünde daha geniş, sıcak bir gülümseme yaydı. Anıl, Ares ve Beren’ in ayrılmasının ardından birlikte kahvaltı edebilmek adına, Arslan çiftini malikâneye getirmişti. “İyiyim Meliha teyze. Ufak bir burkulma, çokta önemli bir şey yok” ona bir anne gibi yaklaşan bu kadından ötürü içi ısınan Beren, sözlerini memnuniyetin bir parçası o...